6 Aralık 2013 Cuma

tatil=kahvaltı=mutluluk :)

(Bir Adapazarı  kahvaltısı/Ekim 2013)


Yaşasıııııın hafta sonu geldi.
Uzun uzun kahvaltı yapabilirim. 
Hele bir de sohbetine doyum olmayan arkadaşlarla olunca o kahvaltılar hiç bitmesin istiyoruuum.

Zaten hafta içleri en çok yatak keyfi ve kahvaltı saatine hasret kalıyorum :)
Tadını çıkarmam lazım uzun uzun.
Bol sohbetli güzeliklerle dolu bir haftasonu olsun herkese.

5 Aralık 2013 Perşembe

biscolata fal sonucu.


Çok hecanlandım.
Bindim bir alamete, gidiyorum kıyamete modundayım.
Çok mu acele davrandım abaca?
Ama biscolata falında mutluluk çıktı bana.
Bence güzel olcak her şey. 
Hadi bakalım kolay gelsin:)

kısa saç istiyorum.



 
 



Uzun zamandır yapmayı istediğim şeylerden birisi de saçlarımı kısacık kestirmek.
Ne kadar yakışır bilemiyorum ama denemek istiyorum ciddi bir şekilde. 
Ara ara deniyorumda şansımı.
Ama kuaförümden uyarı geliyor hemen:
ııhh havalar soğuk bereyle olmaz Seda... 
Biraz dayan baharda keseriz diyor.
Baharı beklemek zorundayım galiba. 

eee bekliyim o zaman ben...

(Bu arada bu Charlize nasıl bir güzelliktir böyle yahu insanın baktıkça bakası geliyor. 
Kısa saç da çok yakışmış tabi ablamıza.)
 

4 Aralık 2013 Çarşamba

belki bir gün benim olursun mini :)


Burdan Noel Babaya, Geyiklerine, Yılbaşı Çamlarına, Kristal Kar Tanelerine
 sesleniyorum duyun beni litfennnnn...
Gölgelerin gücü adına,
2014 bana bununla gelsin nolur nolurrrrr

Evrene mesaj göndermeye başladım masa üstüme de bu fotografı koydum.
Bakalım evrenden ne zaman cevap gelecek :p

aşk???


İşte böyle bi şey...

2 Aralık 2013 Pazartesi

penti renklendirir :)



Çık tıtlılar :)
  
  
Kış demek opak çorap demek,
Opak çarap demek benim için elbise demek,

Her ne kadar ben genelde siyahı tercih etsem de cıvıl cıvıl renkleriyle opak çoraplar beni benden alıyor. 
Biraz renlenme zamanım gelmiştir belki de :) 
Denemekten ne çıkar ki???

Seviyorum seni penti :)

çin böreğisili haftasonu.


Ankara soğudu bugünlerde.
 Kış yavaştan yavaştan hissettirmeye başladı kendini.
Anlakaralılar olarak zaten kısıtlı olan imkanlarımız iyice azalıyor. 
Hatta sadece alışveriş merkezleri arasında tercih yapmak zorunda kalıyoruz da denilebilir.

Ama benim için daha da kötü.
Alışveriş merkezlerinin uğultusu ve kalabalığı beni çok yorduğu için kışları tek seçenek olarak evde oturmak kalıyor bana.  
Alışverişimi zaten netten yapıyorum ben.
Eğer oyun oynama gibi bir durum da yoksa hiç gitmek istemiyorum oralara kadar :(

Madem evde takılmak zorunda kalıyorum o halde mutfağa girip yeni tatlar deniyim diyorum. 
Bu haftasonu çin böreği yaptım ama içine değişik bişiler koydum.  
İşte o değişiklikleri paylaşmak istedim.

* Soğanı sotelerken içine 2-3 diş sarımsak doğradım.
* Ektra baharat olarak da kimyon denedim.
* Bir de domates kurusu koydum ekşimsi bir tat verdi.

Klasik malzemler de şu şekilde:
1 adet tavuk göğsü,
1 adet havuç,
1 adet soğan,
1 adet kırmız biber,
1 adet pırasa,
 3 diş sarımsak, 
 3 adet yufka,
Tu, karabiber, kimyon, soya sosu, domates kurusu,

Kızartmak için: 
1 tumurta, galeta unu ve sıvı yağ.
Yapılışı:
Tavada sıvı yağla birlikte soğan ve sarımsağı soteliyoruz. 
Ardından küp küp doğranmış tavuklarımızı ekliyoruz.
Tavuklar suyunu çekince doğranmış ve rendelenmiş sebzelerimiz ekliyoruz.
Soteleme işlemi bittikten sonra baharatlarimizi katıyoruz ve bir karıştırıp altını kapatıyoruz.
Yufkalarımızın içine harçtan koyup sigara böteği sarar gibi sarıyoruz (ben yufkaların içine yumurta sürüyorum ama isteğe kalmış bir şey) 
Önce yumurtaya sonra galeta ununa bulayıp.
Hopppp kızgın yağa atıyoruz. 
Kızaran böreklerimizi havlu peçetenin üstüne alıp soya sosu ile servis yapıyoruz.
Afiyetler olsuuuuun.
  

1 Aralık 2013 Pazar

güzel bir reklam.






O bebekler nassıl tatlılar öyle.  
Çipil çipil bakıyorlar.
İnsanın hepsini tek tek mıncıklayası geliyor.
Güzel olmuş.

27 Kasım 2013 Çarşamba

ben çok beğendim bunları.











İngiliz sanatçı Cecelia Webber'in çıplak insan bedenleriyle yarattığı dünyanın en muhteşem çiçeklerini gördünüz mü? 

Beğendiniz di mi siz de :)

 

19 Kasım 2013 Salı

ve perde kapanır.


"Bir gün tiyatronun ışıkları sönecek, zil sesleri susacak ve tiyatro perdesi sonsuza dek üzerime kapanacak.

İşte o zaman giderken tüm üzüntülerinizi yanımda götürerek size sadece kahkahaları bırakacağım... "


                                                                       Nejat UYGUR